Erdem Başçı

Doç. Dr. Erdem Başçı
Başkan

Önsöz

Son yıllarda Türkiye ekonomisinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) 2015 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla 2002 yılına göre reel olarak yüzde 78 oranında artış göstermiştir. Aynı dönemde enflasyonla mücadelede önemli mesafeler alınmış, ihtiyatlı para ve maliye politikaları sayesinde enflasyon oranı kalıcı bir şekilde tek haneli düzeylere gerilemiştir. Kamuda bütçe disiplininin korunması ve özel sektörde basiretli borçlanmanın katkısıyla reel faizler önemli ölçüde gerileyerek 2015 yılında ortalama yüzde 2,5 civarında gerçekleşmiştir. 2001 yılından itibaren uygulanan dalgalı döviz kuru rejimi çerçevesinde çeşitli araçlar kullanılarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) döviz ve altın rezervlerinde 2015 yılı sonu itibarıyla birikimli olarak 97 milyar ABD doları civarında artış sağlanmıştır.

TCMB, küresel dengesizliklerin ülkemiz ekonomisi üzerinde oluşturduğu makro finansal riskleri sınırlamak amacıyla, 2010 yılının sonlarından itibaren yeni bir politika stratejisi tasarlamış ve uygulamaya başlamıştır. Yeni politika yaklaşımında fiyat istikrarı önceliği korunurken finansal istikrar da destekleyici bir amaç olarak gözetilmektedir. Bu kapsamda, geleneksel araçların yanı sıra faiz koridoru, Türk lirası ve yabancı para likidite yönetimi ve Rezerv Opsiyonu Mekanizması (ROM) gibi birbirini tamamlayıcı nitelikteki araçlar bir arada kullanılmaktadır. Uygulanan politikalar orta vadede fiyat istikrarından ödün vermeden makro finansal riskleri dengelemeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda, kredi büyümesi kontrol altına alınırken döviz kurunun iktisadi temellerle daha uyumlu hareket etmesi sağlanmıştır.

TCMB, küresel ekonomik gelişmelerle ilgili beklentileri dikkate alarak yıl içinde bazı ilave tedbirler almıştır. Özellikle, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımına dair belirsizlikler gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerinde olumsuz beklentiler yaratmıştır. TCMB 18 Ağustos 2015 tarihinde paylaştığı yol haritası ile küresel para politikaları kaynaklı belirsizliklerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini azaltacak ve ekonominin küresel şoklara karşı dayanıklılığını artıracak bir dizi önlem açıklamıştır. Özetle; TCMB, 2015 yılında enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici nitelikte bir politika duruşu ortaya koymuştur.

Enflasyonla mücadele konusunda TCMB’nin para politikaları uygulamaları yanında bazı diğer önlemlere de ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle gıda fiyat enflasyonunun son yıllardaki seyri, manşet enflasyonun gerek düzeyi gerekse oynaklığı açılarından belirgin bir risk unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, TCMB’nin de katkı sağladığı Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin kurulması, gıda fiyatlarındaki gelişmelerin T.C. Ekonomi Bakanlığı, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, T.C. Kalkınma Bakanlığı, T.C. Maliye Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı (Hazine), TCMB ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ortak bir platformda tartışılmasına ve gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlaması açısından çok önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu komitenin koordinasyonunda alınmakta olan önlemlerin gıda enflasyonunu düşürücü yönde yapısal ve konjonktürel katkılar sağlayacağı öngörülmektedir.

2015 yılında ülkemizin yürütmüş olduğu G-20 dönem başkanlığı çerçevesinde TCMB çeşitli üst düzey konferans ve toplantılar düzenlemiştir. Yıl içerisinde dünya ve Türkiye ekonomisinde gündem oluşturan konular çerçevesinde TCMB tarafından ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli toplantı, seminer, panel, çalıştay ve konferanslar düzenlenmiştir. Bu etkinlikler TCMB’nin, uluslararası kuruluşlar, diğer merkez bankaları ve akademisyenlerle görüş alışverişinde bulunmasına ve faaliyetlerini uluslararası standartlarda yürütmesine katkı yapmıştır. Bunların yanı sıra yurt içinde akademik ortamda gerçekleştirilen bilimsel etkinliklere de destek sağlanmıştır. Yine Banka personelinin nitelik artışına katkı sağlayacak şekilde kurum içi eğitim faaliyetleri yoğun bir şekilde devam etmiştir.

Orta Vadeli Program hazırlık sürecinde Hükûmet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak 2016-2018 dönemi için enflasyon hedefi yüzde 5 olarak belirlenmiştir. TCMB, yasayla kendisine verilen görev çerçevesinde fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrarı da gözeterek Türkiye ekonomisinin dengeli ve sürdürülebilir büyüme sürecine katkı yapmaya devam etmektedir. Politika tedbirlerimiz enflasyon beklentilerinin istikrarlı seyretmesini ve dengeli büyüme görünümünün sürdürülmesini amaçlamaktadır. Mali disiplinin kalıcı hale gelmesi ve açıklanan yapısal reformların hayata geçirilmesi, makroekonomik istikrarı destekleyecek ve Türkiye’nin büyüme potansiyelini kalıcı olarak artıracaktır.