2.8 Kurumsal Risk Yönetimi Faaliyetleri
TCMB’nin faaliyetleri dolayısıyla maruz kaldığı finansal riskler kredi, piyasa ve likidite risklerinden oluşmakta olup söz konusu riskler iş birimleri ile eş güdüm içerisinde yönetilmektedir. TCMB faaliyetleri nedeniyle maruz kalınan finansal risklerin önemli bir kısmı, para ve kur politikası uygulamaları, döviz rezerv yönetimi ile bankacılık kesimine ve hükûmete belirli bankacılık hizmetlerinin sunulması gibi yasal görevlerin yerine getirilmesi sırasında ortaya çıkmaktadır. TCMB’nin para otoritesi olarak para ve kur politikalarının uygulanması sırasında karşılaştığı finansal riskler, uygulanan politika hedeflerinin bir sonucudur. Diğer taraftan, döviz rezerv yönetiminde maruz kalınan finansal riskler yatırım amaçlı işlemlerden kaynaklanmakta olup, TCMB rezervleri 1211 sayılı TCMB Kanunu’yla belirlenen öncelikler dikkate alınarak muhafazakâr bir şekilde yönetilmektedir.
TCMB’nin maruz kaldığı kredi riski temel olarak rezerv yönetimi kapsamında gerçekleştirilen yatırım işlemleri, para politikası uygulamaları çerçevesinde bankalara kısa süreli likidite sağlamak için gerçekleştirilen APİ, Bankalararası Para Piyasası (BPP) işlemleri ve bankalara sağlanan gün içi fonlama işlemleri ile kur politikası uygulamaları kapsamında gerçekleştirilen işlemlerden kaynaklanmaktadır. TCMB’nin para ve kur politikası çerçevesinde gerçekleştirdiği işlemlerden kaynaklanan kredi riski, işlem miktarının tamamı ve belirli bir marj tutarını da içerecek şekilde teminat alınarak ve ihtiyaç halinde ilave teminat istenmesi suretiyle yönetilmektedir. Söz konusu teminatların neredeyse tamamı, ilgili hesaplarda tutulan bakiyeler ile çok yüksek kredi değerliliğine sahip ve ikincil piyasası bulunan kıymetlerden oluşmaktadır. Tüm bunlara ek olarak bazı işlemlerde tahsil sonrası ödeme yöntemi benimsenerek maruz kalınan kredi riski büyük ölçüde düşürülmektedir.
Uluslararası rezervlerin yönetimi sırasında maruz kalınan kredi riski için üç aşamadan oluşan bir yönetim süreci uygulanmaktadır. İlk olarak yatırım işlemleri, yönetmeliklerle belirlenmiş olan kredi notu koşullarını karşılayan, yüksek kredi kalitesine sahip önde gelen uluslararası finansal kuruluşlar ve borçlanıcılar ile sınırlandırılmaktadır. İkinci olarak, yapılan işlemlerden kaynaklanan tüm kredi risklerinin kontrol edilmesi amacıyla işlem yapılan kuruluşlara tahsis edilebilecek kredi riski limitlerinin toplamı, yönetilebilir rezervin belirli bir oranı ile sınırlandırılmaktadır. Son aşamada ise, temel ve finansal analiz yöntemleri kullanılarak seçilen her bir kuruluşa kredi riski limiti tahsis edilmektedir. Bu kapsamda, maruz kalınan kredi risklerinin belirlenen limit ve kısıtlara uyumu takip edilmiş ve üst yönetime raporlanmıştır.
Rezervlerin yönetimi sırasında uluslararası piyasalarda karşılaşılan kur, faiz ve fiyat dalgalanmaları piyasa riskine neden olmaktadır. Likidite riski ise öngörülemeyen ani döviz likiditesi ihtiyaçlarının karşılanması sırasında zarar etme olasılığı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda, piyasa ve likidite risklerinin yönetimi amacıyla model portföyde belirlenen limitlere uyum takip edilmiş ve üst yönetime raporlanmıştır.
Döviz rezerv yönetimi kapsamında maruz kalınan finansal risklerin yanı sıra TCMB bilançosunda maruz kalınan kredi, piyasa ve likidite riskleri de ölçülmüş, izlenmiş ve raporlanmıştır.
Operasyonel risk yönetiminde riskler, TCMB süreçleri bazında iş birimleri ile yapılan ortak çalışmalar sonucunda değerlendirilmekte ve raporlanmaktadır. Süreçler yürütülürken gerçekleşen risk olayları ise olay kaydı formları ile kayıt altına alınmaktadır. Bu çerçevede, 2023 yılında operasyonel risk değerlendirmeleri, birimler tarafından olay kayıtlarıyla bildirilen risklere ilişkin düzeltici ve önleyici eylem planlarının takibi yoluyla sağlanmıştır. Diğer taraftan, iş sürekliliğine ilişkin olarak iş birimlerinin kritik süreçlerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır.
Son olarak ise TCMB’nin suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin ulusal ve uluslararası standartlar ve hukuki düzenlemelere uyumu sağlanarak, bu konuda maruz kalınabilecek risklerin önüne geçmek amacıyla mevzuata uyum faaliyetleri yürütülmüştür.