2.1.1. Genel Değerlendirme
2015 yılında gelişmiş ülkelerde gözlenen sınırlı toparlanmaya rağmen gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ile birlikte küresel iktisadi faaliyetteki zayıflama eğilimi sürmüştür. Bu dönemde, temel olarak küresel para politikalarına dair belirsizlikler ve büyüme endişeleri sonucunda finans piyasaları oynak bir seyir izlemiştir. Gelişmekte olan ülkelerin finansal varlık fiyatları da bu dalgalanmalardan önemli oranda etkilenmiştir. Yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin risk primi göstergelerinde bozulmalar yaşanmış, bu ülkelere yönelik portföy akımları zayıf bir görünüm sergilemiş ve yerel para birimleri değer kaybetmiştir. Bu genel küresel eğilimlerin yansımaları, iç gelişmeler ve jeopolitik risklerin de eklenmesiyle Türkiye ekonomisi üzerinde de ciddi bir şekilde hissedilmiştir. Bu süreçte TCMB; 1 haftalık repo faiz oranı, faiz koridoru, TL ve yabancı para likidite politikaları ve zorunlu karşılık araçlarını aktif bir şekilde kullanarak iç ve dış belirsizliklerin Türkiye ekonomisine olan olumsuz etkilerini sınırlamaya ve enflasyon görünümünde yaşanan bozulmayı gidermeye yönelik politikalar uygulamıştır.
Gelişmekte olan ülkeleri etkisi altına alan küresel piyasalardaki oynaklıklarla birlikte Türkiye’nin risk primi göstergeleri ile uzun vadeli faizlerinde artışlar ve TL’de değer kayıpları yaşanmıştır. Özellikle, TL’deki değer kayıplarına bağlı olarak temel mal grubu yıllık enflasyonu 2015 yılında belirgin bir oranda yükselmiştir. Bankalar tarafından, özel sektöre kullandırılan kredilerin artış hızı yavaşlayarak daha makul oranlara gelirken iktisadi faaliyet daha çok iç talep kaynaklı ılımlı büyümesine devam etmiştir. TCMB, bu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar üzerindeki etkilerini dikkate alarak 2015 yılı genelinde sıkı para politikası duruşu sergilemiştir.
TL’deki birikimli değer kaybının, enflasyon ve enflasyon bekleyişleri üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak için sürdürülen sıkı likidite politikası sonucu ortalama fonlama faizi yıl genelinde kademeli olarak yükseltilmiştir. Ayrıca, bu politika kapsamında gecelik repo faizlerinin faiz koridorunun üst bandında oluşması sağlanmıştır. Getiri eğrisi ise yıl genelinde yataya yakın konumunu sürdürmüştür. Diğer yandan, yılın ilk yarısında yabancı para cinsinden çekirdek dışı yükümlülüklere ilişkin zorunlu karşılık oranlarında finansal istikrarı destekleyici yönde değişiklikler yapılmıştır. Ayrıca, bankacılık sektörünün maliyetlerini azaltmak için TL cinsinden zorunlu karşılıklara ödenen faizler yıl içinde kademeli olarak artırılmıştır. Uygulanan bu sıkı para politikası ve makroihtiyati tedbirler neticesinde orta vadeli enflasyon beklentilerindeki bozulma sınırlanmış, yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmiştir.
TCMB, küresel ekonomik gelişmelerle ilgili beklentileri dikkate alarak yıl içinde bazı ilave tedbirler almıştır. Özellikle; ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımına dair belirsizlikler, gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerinde olumsuz beklentiler yaratmıştır. TCMB, Ağustos ayında paylaştığı yol haritasıyla küresel para politikaları kaynaklı belirsizliklerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisini sınırlayacak ve ekonominin küresel piyasalarda yaşanan oynaklıklara karşı dayanıklılığını artıracak bir dizi önlem açıklamıştır. Özetle TCMB, 2015 yılında enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici nitelikte bir politika duruşu ortaya koymuştur.