Grafik22
Grafik23
Grafik24
Grafik25
Grafik26

2.2.3. Zorunlu Karşılıklar

TCMB, para politikası aracı ve makroihtiyati bir araç olarak zorunlu karşılıkları kullanmaya devam etmektedir. 2014 yılı sonu itibarıyla TL ve yabancı para ağırlıklı ortalama zorunlu karşılık oranları sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 11,7 olarak gerçekleşmiştir (Grafik 22 ve 23).

Zorunlu karşılıkların daha sade bir yapıya kavuşturulması amacıyla, 2014 yılından itibaren zorunlu karşılığa tabi yükümlülüklerin hesaplanmasında yurt içi pasif toplamından belirli kalemlerin indirilmesi yöntemi yerine, doğrudan zorunlu karşılığa tabi kalemlerin dikkate alınması şeklinde bir yaklaşım benimsenmiştir. 17 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olan bu yaklaşımla, para politikası üzerinde doğrudan etkisi bulunmayan ve operasyonel süreçlerin etkinliğini azaltan küçük tutarlı birçok kalem zorunlu karşılık yükümlülüğü kapsamı dışına çıkarılmıştır.

ROM aracılığı ile toplam rezervlerde bir artış sağlanırken aynı zamanda yurt dışı finansman imkânlarında yaşanabilecek olası oynaklıkların ekonomi üzerindeki etkileri de sınırlandırılmıştır.

Küresel piyasalardaki son gelişmeler ve zorunlu karşılıklara ilişkin operasyonel süreçler dikkate alınarak TL zorunlu karşılık yükümlülükleri için TCMB nezdinde ROM kapsamında tesis edilebilecek döviz cinsi 1 Ağustos 2014 tarihinden itibaren ABD doları ile sınırlandırılmıştır

ROM’un etkinliğini artırmak amacıyla 2014 yılı başında döviz ROK’ları üst dilimlerde revize edilmiştir. 2014 yılı sonu itibarıyla döviz ve altın rezerv opsiyonunun son dilimine denk gelen katsayılar sırasıyla 3,2 ve 2,5 düzeyindedir (Grafik 24 ve 25).

Bankalar ve finansman şirketleri, ROM imkânlarından büyük ölçüde ve istikrarlı olarak yararlanmaktadır. 19 Aralık 2014 tesis tarihi itibarıyla, sektör genelinde döviz imkânının kullanım oranı yüzde 86, altın imkânının kullanım oranı yüzde 87 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, bankalar kıymetli maden depo hesapları için de standart altın tesis edebilmekte olup, söz konusu imkânın kullanım oranı yüzde 75 dolayındadır.

TCMB, dengeli büyümeyi desteklemek ve yurt içi tasarrufları güçlendirmek amacıyla bankaların ve finansman şirketlerinin TL olarak tesis ettikleri zorunlu karşılıklarına 2014 yılı Kasım ayından itibaren faiz ödemeye başlamıştır. 2015 yılından itibaren ise çekirdek yükümlülükleri teşvik edecek şekilde, mevduat ve öz kaynak toplamının açılan kredilere oranı sektör ortalamasından daha yüksek olan kuruluşlara, kendi durumlarını bozmadıkları sürece TL cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıkları için daha yüksek oranda faiz ödeneceği 21 Ekim 2014 tarihli TCMB basın duyurusuyla ilan edilmiştir

Bankacılık sektörünün borçluluk düzeyini sınırlandırarak şoklara dayanma kapasitesini artırmayı amaçlayan kaldıraca dayalı zorunlu karşılık düzenlemesi 2014 yılında tüm unsurlarıyla uygulamaya devam edilmiştir. Haziran 2014 itibarıyla, sektörün kaldıraç oranı yüzde 7,8 dolaylarında gerçekleşmiştir (Grafik 26). Nisan-Haziran 2014 verilerine göre bankacılık sektörü kaldıraç oranı, asgari oran olarak Basel III düzenlemesinde belirlenen yüzde 3’ün, TCMB uygulamasında ise 2014 yılı için belirlenen yüzde 4’ün oldukça üzerinde ve istikrarlı bir seyir izlemektedir. Banka bazında bakıldığında ise sektörde ilave zorunlu karşılık tesis etmesi gereken herhangi bir banka bulunmamaktadır.