2.2.1. Türk Lirası Likidite Yönetimi

2011 yılının son çeyreğinde TCMB, orta vadeli enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak amacıyla Ekim ayında gecelik vade borç verme faiz oranını 350 baz puan artırarak faiz koridorunu yukarı doğru genişletmiştir. Bu doğrultuda, haftalık repo faiz oranından yapılan bir hafta vadeli açık piyasa işlemleri (APİ) fonlama miktarı düşürülerek bankaların fon ihtiyaçlarını genişletilmiş bant içinde daha yüksek maliyetli kaynaklardan karşılamaları sağlanmıştır.

Bu durumun likidite koşullarında arzu edilmeyen ek bir sıkılaşmaya yol açmaması için Türk lirası zorunlu karşılık oranları azaltılarak bankacılık sisteminin Türk lirası likidite ihtiyacı kalıcı olarak azaltılmıştır. Bankalara likidite yönetimlerinde daha fazla esneklik sağlamak amacıyla 27 Aralık 2011 tarihinde başlanan bir ay vadeli repo ihalelerine 2012 yılında da devam edilmiştir.

TCMB, likidite yönetimi hakkında öngörülebilirliği artırmak amacıyla her PPK toplantısından bir sonraki toplantıya kadar geçerli olmak üzere bir hafta vadeli repo ihaleleriyle sağlayacağı günlük fonlamaya ilişkin alt ve üst sınırları kamuoyuna duyurmuştur (Tablo 2).

Tablo 2. Açık Piyasa İşlemlerine İlişkin Kararlar

 

Miktar İhalesi Açılan Normal Günlerde Fonlama Tutarı

(Milyar TL)

Bir Ay Vadeli Repo İhaleleri

(Her Bir İhale Miktarına İlişkin Üst Sınır, Milyar TL)

24 Ocak 2012

3-7

5

21 Şubat 2012

3-7

6

27 Mart 2012

1-6

5

18 Nisan 2012

1-6

5

29 Mayıs 2012

1-5

5

21 Haziran 2012

1-5

5

19 Temmuz 2012

0,5-6,5

5

16 Ağustos 2012

0,5-7,5

5

18 Eylül 2012

0,5-7,5

3

18 Ekim 2012

0,5-6,5

4

20 Kasım 2012

0,5-6,5

4

TCMB, Ekim ayında aldığı tedbirlerin ardından, enflasyonun ikincil etkilerini önlemek amacıyla 2012 yılında dönem dönem ek parasal sıkılaştırma uygulamıştır. Bu doğrultuda, politika faizinden yapılan fonlama miktarı geçici bir süre sonlandırılmış, haftalık fonlama geleneksel yöntem ile yapılan gün içi repo ihaleleri ile sağlanmıştır. Ek parasal sıkılaştırma uygulanan günlerde İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) ve Bankalararası Para Piyasasında TCMB borç verme faiz oranından ve TCMB bünyesinde piyasa yapıcı repo faiz oranından yapılan işlemler sonucunda para piyasası faiz oranları TCMB faiz koridorunun üst bandına yakın oluşmuştur.

Makro ihtiyati önlemler çerçevesinde döviz ve altın rezervlerinin güçlendirilmesi ve dış şoklara karşı bankaların döviz likiditelerini esnek bir şekilde yönetebilmelerini sağlamak amacıyla, 2012 yılında TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın olarak tesis edilebilecek kısımları ROM çerçevesinde kademeli olarak yükseltilmiştir. 2012 yılı başında bankaların Türk lirası zorunlu karşılıklar için döviz ve altın olarak tuttukları kısım 24 milyar Türk lirası düzeyindeyken, söz konusu imkânların artırılması ve bankaların bu imkândan büyük ölçüde yararlanması neticesinde 2012 yılı sonunda bu tutar 48 milyar TL’ye kadar yükselmiş ve bankacılık sistemi Türk lirası likidite ihtiyacı önemli ölçüde azalmıştır.

Küresel risk algılamalarındaki kısmi iyileşme ve ekonomideki dengelenme sürecinin belirginleşmesi nedeniyle, para politikası 2012 yılının ortalarından itibaren kademeli olarak daha destekleyici bir konuma gelmiştir. TCMB, Haziran ayı başından itibaren piyasaya verdiği likiditeyi artırarak ortalama fonlama maliyetini kademeli olarak düşürmeye başlamıştır. PPK Eylül ayından itibaren küresel finansal sisteme dair risklerin azalmasını göz önüne alarak ve kredi piyasasını desteklemek amacıyla, gecelik borç verme faiz oranını Eylül ayında 150 baz puan düşüşle yüzde 10’a, Ekim ayında yüzde 9,5’e, Kasım ayında ise yüzde 9’a düşürmüştür. Ayrıca Kurul, finansal istikrara katkı amacıyla Aralık ayında politika faiz oranında 25 baz puanlık ölçülü bir indirime giderek politika faiz oranını yüzde 5,50 seviyesinde belirlemiştir (Tablo 4).